3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜNÜ
K-U-T-L-A-M-I-Y-O-R-U-Z!!
ALİ’nin MANİFESTOSU….
Eskilerden ünlü bir şarkıda arkadaşlarının Ali dediği bir kahramanımız vardı hani, hatırladınız mı? Bizim Ali’miz ondan farklı ama hem hümanist, bazen rasyonalist olması bu Ali’nin bizim kahramanımızla ortak yönleri. Bizim manifesto biraz karmaşık, biraz da çapraşık. Çünkü konumuz parçadan bütüne varılmayacak kadar dağınık... E, konu bu kadar karışık olsa da bizim Ali takmış kafayı ülke sorunlarına. Engel tanımayan düşüncelerini uçurmak istemiş gidebileceği yere kadar. Bunun için aklına bir fikir gelmiş. Rengarenk, içinde tüm insanlığın sesini barındıracak bir uçurtma. Gece gündüz çabalamış didinmiş, sonunda tüm malzemeleri bir araya getirerek insanlığın tüm renklerini içinde barındıran bir uçurtma hazırlamış. Mutluluktan keyfine diyecek yokmuş bizim Ali’nin... Sabahın ilk ışıklarında uçurtmasını gökyüzünün tüm engelsizliğinde uçurmak için evinden çıkmış. Klark çekerek nının nıınınn düşmüş yollara... İnsanlığın tüm renklerini içinde barındıran uçurtması hangi engellere takılmamış ki... Ulaşım, mimari, plansız kentleşme... Bizim Ali hümanist, bizim Ali rasyonalist... “Nedir bu insanlığın tüm renkleri karşısında duran engeller” diye isyan etmiş, tabi bir de durmamış üstüne; sokak sokak, dere tepe az giderek, uz giderek…. Bİ BAKAR MISINIZ? diye sormuş... Kimsenin Bi şey bilmediği gibi Bi baktığı bile yokmuş. Demiş ki o zaman kendi kendine; “bulunur elbet benim gibileri de...” Yazmış, dağa taşa bizim Ali tüm ilkelerini….
-Türkiye’de 8.5 milyon özürlü bireyin yaşadığını biliyor musunuz?
Sesimi sizlere duyuracağım. Ve her sabah uçurtmamı yeniden ve yeniden uçması için çabalayacağım... Varın sizler asıl sağırlığınızdan, körlüğünüzden, uyuşmuş bedenlerinizden ve zihinlerinizden kurtulun...
Ben insanlığın tüm renklerini kucaklıyorum...
ÖZÜRLÜLER VAKFI